16 Haziran 2016 Perşembe

Yalnızlık Senfonisi


"Anladım, sonu yok yalnızlığın,
Her gün çoğalacak..."
       
         Gerçekten mi? Yoksa yalnızca bir şarkı sözü mü bu? Yoksa yalnızlığa son vermek insanın kendi elinde mi?
         Bugün bir öğrencinin drama sınavında yazdığı metni okudu öğretmen arkadaşım. Orhan Veli 'nin "Kuşlar Yalan Söyler" adlı şiiri üzerine bir deneme. Dinleyince, genelde agresif olan bu öğrencimizin meğerse karşı cins ilişkileri ile ilgili yaralalarının olduğunu anladım. Zaten içinde mutsuz olduğunu tahmin ediyordum; bütün o öfkeli tepkiler belli ki bir tatminsizliğin dışavurumu idi. Ama konunun "kuşlar" olabileceğini düşünmedim açıkçası. Belli ki çok yalan söylenmiş kendisine. Çok aldatılmış. Her güvenmek istediğinde bir yalanla karşılaşmış. Bu da yalnızlığa itmiş onu. Ve kuşlara inanası kalmamış. Yine de yalan söylemeyecek bir serçeyi beklemeye devam edeceğini yazmış.

İnanma ceketim, inanma
Kuşların söylediklerine
Benim mahrem-i esrarım sensin. 

İnanma, kuşlar bu yalanı 
Her bahar söyler. 
İnanma ceketim, inanma. 

                         O.Veli Kanık

     Yani umudu var çocuğun. Her şeye rağmen yalnızlığa hapsetmiyor kendini. Ceketini alıp gitmiyor. Acaba bu mudur gereken, oturup Yalnızlık Senfonisi söylemek yerine?