Gittiğiniz lokantalarda, kafeteryalarda, ya da belki bir kuaförde kasanın yanına konulmuş, üzerinde "tip box" yazan kutulardan görmüşsünüzdür, görmeye de devam ediyorsunuzdur mutlaka. "Tip" İngilizcede bahşiş demek, "box" ise kutu. Yani bu sözcük ikilisinin Türkçe karşılığı "bahşiş kutusu" ve dolayısıyla kutular da bahşiş toplamak için. Peki acaba hiç düşündünüz mü, ana dili Türkçe olan Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde neden bir şeyin Türkçe adı kullanılmaz da, yabancı bir dildeki kullanımı tercih edilir?
Tahmin ediyorum, birçok kişinin aklına bile gelmiyordur bu soru. Çünkü öyle çok ki bu tür İngilizce kullanımlar, algı alanımızın dışındalar artık. Fark etmiyoruz, çünkü sıradanlaştılar. Rahatsız olmuyoruz, çünkü "normalleştiler". Bazı insanlar ise böyle bir sorunun sorulmasını garipseyebiliyorlar bile. Şahsen bu konunun peşine düştüğüm ve azimle savaşa devam ettiğim için, nerede bu kutulardan görsem kasadaki görevli ile aramda şöyle kısa bir konuşma geçiyor (A benim,K de kasadaki çalışan):
A: Bir şey sorabilir miyim? Bu kutu ne için?
K: Bahşiş için.
A: Peki neden tip box yazıyor üstünde?
K: (Şaşkınlık ifadesi, ne diyeceğini bilememe, belki durumun farkına varmaktan kaynaklanan bir sessizlik, bazen de "tip bahşiş demek" gibi bir yanıt)
A: Türkiye'deyiz ve müşterilerinizin çoğu sanırım Türk. Öyleyse niye İngilizce yazmaya gerek duyuyorsunuz ki?
K: Eee...haklısınız (ve benzeri ifadeler).
A: Umarım bir dahaki gelişimde burada bir "bahşiş kutusu" görürüm ;)
K: :) Umarım.
Bu noktada farklı görüşler de gelmiyor değil tabii. Örneğin yabancı müşterilere de hitap edebilmek için öyle yazıldığını söyleyenler oluyor. Pekala. Olabilir. O zaman Türkçe'sini de yazın. Her ikisi de olsun. Örnek: aşağıdaki fotoğraf (Yalova-Yenikapı hızlı feribotu içerisindeki Caffe Nero önünde görüp çekmiştim).
Hem belki İngilizce bilmiyor Türk müşteriniz, ama siz de bahşiş bekliyorsunuz kendisinden. Oysa tahmin edemeyebilir o kutunun bahşiş için olduğunu. Şöyle söyleyeyim, bir kez gittiğim yakınımdaki lahmacuncuda bile "tip box" vardı ki müşteri kitlesinin yüzde biri yabancıdır olsa olsa. Şimdi bu mekanda o kutu dolmuyorsa kimseyi suçlamasınlar. Kimseden de öngörü sahibi olmasını beklemesinler bir zahmet. Bir de "Türkçe yazarsak basit olur, gülünç olur" tarzı görüşler mevcut. Merak ediyorum, ne zamandan beri dilimiz basit ve gülünç olarak algılanıyor? Aslında yapılması çok doğru olan bir eylem ne zamandan beri yanlışmış gibi düşünülüyor? Konunun derinine indiğimizde durumun acılığını daha iyi görebiliyoruz sanırım. Sorduğum sorularla uyanış yaşayan birçok kişi gördüm. Öylesine sıradanlaşmış ki, algılar kapanmış. Anca birinin parmağını şıklatmasıyla açılıyor zihnin gözleri. Bazı uykular daha derin olduğu için uyanmalar da gecikebiliyor tabii.
Bu da bir arada kalmışlık örneği olsa gerek :)
Oktay Sinanoğlu "Bye Bye Türkçe" diye bir kitap yazmıştı yıllar önce. Bu konuya değiniyor kitapta. Dilimizin nasıl yavaş yavaş sindirildiğinden, İngilizcenin nasıl kendi dilimiz gibi her yerde kullanıldığından söz ediyor. Çevremize bakarsak buna birçok örnek görebiliriz. Türkçe yerine birçok yerde yabancı dil kullanılıyor. Mağaza tabelalarında, reklam panolarında. Dergi, kitap adında. Giysimizin markasında. Asıl konu, orada yalnızca iki önemsiz İngilizce sözcük mü gördüğümüz, yoksa daha daha büyük bir tehlike mi var arkasında?
Haklı olanı güçlü kılamadığımız için güçlü olanı haklı kılıyoruz.
Serenad, Zülfü LivaneliSevgiler :)
Ayça Öner
Çok doğru bir gözlemde bulunmuşsunuz, çevremde pek çok saçma isimler görüyorum, simitche gibimesela, simitçi yazmak bu kadar zor mu, ya da bu kadar kötü mü... Gözlemleriniz için kendi adıma çok teşekkür ederim, bloğunuz hayırlı olsun...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.Evet,Türkçe sözcüklerin o şekilde değiştirilerek kullanılması da ayrı bir tartışma konusu olabilir. O da hem gülünç,hem çirkin bir uygulama. Kendi olmaktan utanmak gibi geliyor bana her iki davranışın nedeni de. Halbuki özümüzle, gerçeğimizle güzeliz,çekiciyiz.Bunu bir fark edebilsek..
YanıtlaSilCevap için teşekkür ederim; gözlemlerinizin ve paylaşımlarınızın devamını diliyorum.. Sevgilerimle..
Sil